‘Bu adam bir harika dostum’ diyerek yazıma başlamak
istiyorum. Cristopher ile ‘Into The Wild’ sayesinde tanıştım. Tüm gezginlerin
severek izlediği bu filmi, yoldan geçen bir insana izlettirdiğiniz zaman emin
olun çantasını hazırlayıp gitmek isteyecektir.
Takma adı ile Alexander Supertramp olan bu gezginimiz çok
çok şeyler başarmış. 1990 yılında Lisans eğitimini tarih ve antropoloji üzerine
tamamlayıp, bir aile dostu tarafından kendisine yüksek lisans için verilen 25.000
Amerikan dolarını bir vakfa bağışlayıp; ailesini, arkadaşlarını kısaca yaşadığı
toplumu terk ederek 2 yıl boyunca Amerika ve Meksika’nın kuzeyini, kimi zaman
yürüyerek kimi zaman otostop çekerek , yanında sadece bir sırt çantasıyla
dolaşan evsiz bir gezgin.
İki yılın ardından asıl hayalini kurduğu ‘Alaska’ için
yolculuğuna başlar. Bu onun son yolculuğu olmuş maalesefL Chris Nisan
1992 otostop ile Alaska’nın Fairbanks şehrine ulaşır. Son olarak 28 Nisan 1992’de
tanıştığı Jim Gallien tarafından ona hediye edilen bir çift bot, iki adet
sandiviç ve bir paket mısır cipsi olmuştur. Chris, bir süre sonra terk edilmiş bir
otobüsü bulana kadar 64 km yürümüştür. Yanında sadece 4,5kg pirinç , bir yarı
otomatik tüfek, bitkiler hakkında bilgi veren bir kitap ve birkaç kamp ekipmanı
mevcuttu. Orada geçirdiği süre boyunca hayvanları avlayıp yiyen Chris, kısa
notlar ile günlerini not etmeye başlamış. Notları 112 günü içeriyor.



Yaklaşık 3 ay boyunca
otobüste yaşayan gezginimiz, Temmuz 1992 yılında dönmeye karar veriyor.
Fakat geri
dönmeye çalıştığında Teklanika Nehri'nin yükselmiş olduğunu fark etti. Av
bulamayan Chris, bir gün yaralandı ve zayıflayıp güç kaybetmeye başladı. Nehri
geçemeyen Chris etrafa yardım notları bırakmaya başlamıştır. Bu notlarda tam
olarak şunlar yazıyordu: Dikkat muhtemel ziyaretçiler. S.O.S. Yardımınıza ihtiyacım var.
Yaralıyım, ölmek üzereyim ve buradan çıkmak için yeterince gücüm kalmadı. Tek
başımayım ve bu bir şaka değil. Tanrı aşkına, beni kurtarın. Yakınlarda meyve
topluyorum ve bu akşam dönmeliyim. Teşekkür ederim, Chris McCandless. Ağustos?
Alaska’da
dört ay boyunca yanında çok az malzeme ile hayatını devam ettirmeye çalışan
Chris, Ağustos başlarında zehirli bir bitki tohumunu yiyerek zehirlendi. 12
Ağustos’ta günlüğüne son kaydını düştü ‘Harikulade
böğürtlenler’
18 Ağustos 1992'ye kadar çetelesini
tuttuğu günler dışında yaşadığına dair bir iz bırakmayan McCandless 18 Ağustos
sabahı Louise L'Amour'un biyografisi olan "Bir Gezginin Eğitimi" adlı
kitabın son sayfasını kopardı. Sayfanın bir yüzünde L'Amour'un, Robinson
Jeffer'in "Kötü Anlarında Bilgeler" şiirinden alıntıladığı dizeler
yer alıyordu. Sayfanın boş olan diğer yüzünde ise McCandless'in kısa bir veda
yazısı yer alıyordu: "Mutlu bir hayat
yaşadım ve bu yüzden Tanrı'ya müteşekkirim. Hoşça kalın, Tanrı hepinizi kutsasın".
Cansız bedeni 6 Eylül 1992'de, kaldığı
otobüste Butch Killian adlı bir avcı tarafından bulundu. Bulunduğunda 30 kg
olarak tartılan bedeninin, bulunmasından yaklaşık olarak iki hafta önce yaşam
faaliyetlerine son verdiği düşünülmektedir.
Chris’in hayat mücadelesi Sean Penn’i bile etkileyerek‘Into The Wild’ filmini
çekmiştir. Tüm gezginlere ölüm tatlı gelmiştir çünkü onlar yollar da ölmeyi
tercih edenlerdendir, kanımca.
Etiketler: alaska, Alexander Supertramp, Christopher McCandless, dünya turu, gezgin, Into The Wild, kültür ve sanat, manşet, otostop